TRAKYA ÜNİVERSİTESİ’NDE “12 MART İSTİKLÂL MARŞI’NIN KABULÜ VE MEHMET AKİF ERSOY’U ANMA GÜNÜ” PROGRAMI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Bağımsızlığımızın simgesi, milli birlik ve beraberliğimizin ifadesi İstiklâl Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilişinin 99. yıldönümü, Trakya Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliklerle kutlanırken, milli mücadele destanının şairi Mehmet Akif Ersoy, vefatının 84’üncü yılında anıldı. Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Salonu’nda düzenlenen “12 Mart İstiklâl Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma” programına Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müberra Gürgendereli, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülay Şeren ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Levent Doğan ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müberra Gürgendereli “Bir edebi eser düşünün ki ‘Korkma’ diye başlıyor ve bir asır boyunca milletinin gönlünden, dilinden, zihninden çıkmıyor. Bu eser, Türk milletinin milli yemininin evrensel bildirisidir. ‘Balkan'ı bildin mi nedir, hemşeri? Sevgili ecdâdının en son yeri. Eş hele bir dağları örten karı: Ot değil onlar, dedenin saçları.’ Akif, Cenk Şarkısı Şiir’inde atalarını yâd eder. İslam’ın demirden kalesi dediği Rumeli’nin kapısı Edirne şehrinde, Akif’i böyle coşkulu böyle minnetle böyle şükranla yâd etmek ne mutlu. Nice 99 yıllara…” ifadelerine yer verdi.

Anma programına katılan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da birçok cephede savaşan, yorgun düşen, güçsüz kalan bir imparatorluğun son döneminde başlatılan Milli Mücadelenin önemine dikkat çekerek “İstiklâl Marşı’nı okuduğumuzda millî mutabakat metni içinde vatan, bayrak, Allah ve bizi biz yapan mukaddes değerler olduğunu görürüz.” dedi.

Rektör Tabakoğlu’nun ardından Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Bülent Atalay, “Mazi ile Bugünün Kavuşması, İstikbâlin İlhamı: İstiklâl Marşımız” başlıklı bir konuşma yaptı. İstiklâl Marşı’nın Türk ulusunun bağımsızlığını ve egemenliğini temsil eden en önemli değerlerin başında geldiğini ifade eden Atalay, İstiklâl Marşı’nın kabulüne ilişkin şunları söyledi: “Milli marşın kabulü, Maarif Vekâleti tarafından Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması ve ordunun moralini her daim yüksek tutmak amacıyla düzenlenen bir yarışma akabinde gerçekleştirilmiştir. Yarışmaya 724 eser katılmış ancak Maarif Vekili Hamdullah Suphi kayda değer bir şey görememiştir. Gözleri, Mehmet Akif Ersoy’u arar. Ona göre bu şiiri Akif yazmalıdır. Yakın dostu Hasan Basri Şantay aracılığı ile Akif’e ulaşır. Ancak Akif ödülden dolayı şiiri yazamayacağını belirtir. Hamdullah Suphi, istemezse bu ödülü almayabileceğini söylemesi üzerine Akif, günün her anında yankılanıp duran coşkun millî hislerini mısralara dökerek şiirini tamamlar ve şiir 12 Mart 1921 günkü toplantıda coşkun bir tezahüratla ayakta dinlenerek millî marş olarak kabul edilir. İstiklâl Marşı, Akif’in ruhunu dile getiriyor. Akif, bize sıkıldığımızda, başımız dara düştüğünde aslımıza dönüp damarlarımızdaki asil kanda bu cevheri bulabileceğimizi ifade ediyor.”

Dr. Öğr. Üyesi Bülent Atalay’ın konuşmasının ardından Trakya Üniversitesi öğrencisi İbrahim Daş, Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” isimli şiirini okudu. Turan Şahin, Deniz Özuğurlu ve Mert Batal’ın bağlama çaldığı etkinlikte Cemre Kaynar, İrem Can Gürel, Şeyda Yeşilyurt ve Zehra Korucu; Çalın Davulları, Drama Köprüsü, Hey Onbeşli ve Eledim Eledim türkülerini seslendirdi.

Programın devamında Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Eski Türk Dili Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nursel Dinler, “Edebî Eser Olarak İstiklâl Marşı’nın Ruhu” başlıklı bir konuşma yaptı. İstiklâl Marşı’nın milli mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinden biri olduğunu ifade eden Dinler, “Bütün millettin topyekûn attığı bir temeldir ve İstiklâl Marşı’nı anlamanın yolu da bu temeli bu milli mücadeleyi anlamaktan geçecektir. Bizim o güne kadar İstiklâl Marşı’mız yok. Peki, biz İstiklâl Marşı’nı bugün nasıl anlayacağız? O dönemi, o günkü yaşanan olayları, fedakârlıkları, tarihi süreci, toplumsal bağlamı bilerek bunu yerine getirebiliriz. İstiklâl Marşı ile ilgili Azeri şair Bahtiyar Vahapzade diyor ki: ‘Ben, 25 ülkenin milli marşını biliyorum. Sizin milli marşınız gibisi yok. Ben, hiç sanmıyorum ki Akif bunu kalemi ile yazsın. Vallahi birisi onun kulağına fısıldamış.’.Yani İstiklâl Marşı’mız öyle bir şiir ki sanki kalem ile yazılmamış ona başka bir ilham gelmiş.” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Nursel Dinler, sözlerini Muhittin Nalbantoğlu'nun Mehmet Akif ve İstiklâl Marşı ile ilgili söylediği şu ifadelerle noktaladı: “İstiklâl Marşı, bir bütün olarak İstiklal Savaşı’nın manasına, Türk halkının ruhuna uygun ve bir milleti yaşatan temel kıymetleri heyecanlı olmakla beraber sade ve açık bir üslupla anlatan güzel bir şiirdir. Böyle bir şiiri ancak o büyük tarihî günleri yaşayan, Akif’in mizaç ve karakterinde bir şair yazabilirdi. O, bizim için İstiklâl Savaşı’nın hatırasına sımsıkı bağlı ve doğrudan doğruya onun mahsulü olan tarihî bir eserdir. Onu, bayrağımız gibi millî ruhun mukaddes bir sembolü olarak hiç bozmadan ebediyete kadar muhafaza edelim ve üzerinde titreyelim.”

Programın ardından Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, programda konuşan Dr. Öğretim Üyesi Bülent Atalay ve Dr. Öğretim Üyesi Nursel Dinler’e teşekkür belgelerini takdim ederken Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müberra Gürgendereli ve Eczacılık Fakültesi Prof. Dr. Gülay Şeren ise şiir ve müzik dinletisinde görev alan öğrencilere belge ile teşekkürlerini sundu.

Ek Resimler
Bu içerik 17.03.2020 tarihinde yayınlandı ve toplam 1358 kez okundu.