29. YILDÖNÜMÜNDE HOCALI KATLİAMI ANILDI

     26 Şubat, Türk ve dünya tarihinin en acı ve elim hadiselerinden birinin yaşandığı; sivil, savunmasız ve masum çocuk, kadın, genç ve yaşlı Hocalı halkının barbarca katledildiği, soykırıma uğratıldığı bir tarihin adıdır. Edebiyat Fakültesi, bu insanlık dışı hadiseyi unutmamak, genç kuşakların dikkatine sunmak maksadıyla Hocalı Katliamını, 29. yıldönümünde bir konferansla andı.
     Konferans, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Topaloğlu’nun açış konuşmasıyla başladı. 1992 yılının meşum gecesinde yaşanan vahşete değinerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Yüksel Topaloğlu, açış konuşmasında Hocalı’da o gece yaşananların gerçekten de büyük bir dram, vahşet ve utanç olduğunu, bu tip felaketlerin bir kez daha yaşanmaması için yıl dönümlerinde hatırlanması, unutulmaması gerektiğini ve bu münasebetle bu konferansı düzenlediklerini söyledi. Ancak bu konferansla maksatlarının asla herhangi bir milletin düşmanlığını yapmak, kin ve nefret tohumları ekmek olmadığını, zaten böyle bir anlayışın Türk milletinin ne doğasında ne tarihinde ne de geleneğinde bulunduğunu, dolayısıyla bu anma ve hatırlatmaların benzeri vahşetlerin bir kez daha vuku bulmamasına, yaşanmamasına dönük olduğunu belirtti. Ardından sözü, kendisi de bir Azerbaycan Türk’ü olan Bayburt Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıgov’a verdi.
     Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıgov, önce Karabağ’ın coğrafi ve tarihsel yapısı ve durumuna değindi. Bu bölgenin jeopolitik durumu ve önemi, tarih içinde uğradığı işgallerden söz etti. Özellikle bu bölgenin Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesinin ardından bölgenin demografik yapısını bozmak için Rusların bölgeye bizzat Ermeni nüfusunu getirdiği ve yerleştirdiği, işgal ettiği bölgenin kilit noktalarından Zengezur’u, özellikle Azerbaycan Türklüğü ile Anadolu Türklüğü arsındaki irtibatı koparmak için Ermenilere verdiğini ve böylece Türklerin kara bağlantısını kopardığını söyledi. Bu ve benzeri tarihî olaylarla Karabağ’ın süreç içindeki görünümünü ortaya koyan Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıkov, daha sonra 1990’li yıllarda Ermeni teröristleri tarafından gerçekleştirilen terör olayları, saldırılar ve en nihayet 1992 Şubatında 366. Motorize Rus Birliği ile Ermeni askerlerinin Hocalı’da yaptıkları vahşeti, katliamı ve soykırımı anlattı. O meşum gecede savunmasız durumda olan çocuk, kadın, genç ve yaşlı 613 kişinin hunharca katledildiğini, 1275 kişinin ise esir edildiğini, bu esirlerden 150’sine ilişkin bugün bile ölü veya diri olup olmadıkları hakkında hiçbir bilginin bulunmadığını, şehit ve esir edilenlere akla hayale sığmayacak türlü işkenceler yapıldığını söyledi.
     Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıgov, bu iç burkan dramatik olayların anlatımından sonra güncel Karabağ Zaferini ve bu çerçevedeki gelişmeleri dikkatlere sundu. Uzun bir süre sabırla beklediklerini ama nihayetinde hakları olan topraklarını büyük bir zaferle aldıklarını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Sadıgov, bu büyük zaferde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, yönetiminin öteden beri devam eden büyük yardımlarının asla göz ardı edilemeyeceğini vurguladı. Konuşmasını, baştan sona zengin görsellerle destekleyen Dr. Öğr. Üyesi Sadıgov, özellikle Karabağ Zaferi’ne ilişkin görselleri ile Karabağ’da ve Azerbaycan’ın hemen her tarafında açılan Türk Bayrağı ve Türkiye’ye olan sevgi selini gösterdi.
     Dr. Öğr. Üyesi Ramin Sadıgov’un konuşmasının ardından soru ve katkılara geçildi. Programı takip eden pek çok dinleyici söz aldı, sorularını yöneltti, katkılarını sundu. İlgi o kadar yoğundu ki bir saat olarak öngörülen program tam iki buçuk saat sürdü. Program, aziz şehitlerimizin rahmet, minnet ve şükran duygularıyla yâd edilmesiyle sona erdi.
Ek Resimler
Bu içerik 01.03.2021 tarihinde yayınlandı ve toplam 806 kez okundu.